Küçükken dışarı çıkıp fırına gitmeye üşensek de o sıcacık ekmeğin, neredeyse yarısını, kıyısından köşesinden kopartıp yemek en büyük zevkimizdi. Damağımızda kalan o tadı ve burnumuzdan gitmeyen o kokuyu özlemeyen yoktur. Herkeste izi olan bu eski, güzel ekmek kokularının, 50’li yıllarda fırıncı bir baba olan Demirali Özaydemir’ in oğlu Savaş’ın hayatındaki yeri bambaşkadır. Okuldan kalan zamanlarının büyük bölümü babasının fırınında çalışarak geçer. Savaş hem çocuk olmayı bırakmaz hem de görevi olan maya tazeleme saatini asla kaçırmazdı. Futbol oynarken bile gözü hep saatinde olur ve zamanı geldiğinde fırına koşup, mayasını tazeleyip oyununa geri dönerdi. Sadece Savaş değil, abileri de bu işe gönül vermişti. Savaş mayayla ilgilenirken abileri de yine okuldan kalan vakitlerinde hamurkârlık ve kürekçilik yaparlardı. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında kurulmuş olan fırınları, yaklaşık otuz yıl boyunca damaklarda güzel anılar bırakmaya devam etti. Babasının yaptığı o ekmekler, Savaş Özaydemir için Eskişehir’in hatta belki de tüm memleketin en güzel kokan, en lezzetli ve en özenli ekmekleriydi.
O günlerden bu günlere Türkiye’nin en başarılı sanayicilerinden biri olan Savaş Özaydemir’ in içindeki ekmek üretme aşkı, hiç sönmeyen bir ateştir.
2020 senesinin beraberinde getirdiği pandemi sürecinde hepimiz evlerimize kapandığımızda, hayatının neredeyse tamamını çalışarak ve üreterek geçirmiş olan Savaş Özaydemir yine çalışmadan duramamış ve evinde kurduğu çalışma ofisinde tüm fabrikanın tasarımını kendisi yapmıştır.
Cumhuriyetimizin 100. Yılında; bu köklü hayali gerçekleştirmenin, aynı zamanda babasının adını daima yaşatacak olmanın sevinci ve gururuyla, Demirali Ekmek Fabrikası 10.000 metrekarelik kapalı alana sahip, modern üretim tesislerinde, gelenekseli teknoloji ile yoğurarak fark yaratıyor ve yeniden üretime başlıyor!
Saflığıyla ve özel mayasıyla Demirali Ekmek; bizlere Cumhuriyetin ilk yıllarından bugüne gelen bir gizli tarifin benzersiz lezzetlerini yaşatacak.